Pazar, Haziran 18, 2006

Boşluk

        Okulun bitmesi galiba hiç iyi birşey olmadı! Yapacak şeylerin bitmesiyle düşünecek şeylerin bitmesiyle beraber, yeniden bazal metabolizma ile yaşamaya başladım, minimum para ile ve minimum enerji ile yaşamaya devam ediyorum. Aklımda aslında yine bir ton şey var ama hiç birisini oturup düşünmek istemiyorum, kendimi yorgun hissediyorum zaten.

        Okul biter bitmez (portfolyoyu da teslim edince) fasıl şeklinde bir eğlence ardından, Bodrum ve hemen ardından İstanbul’a gittim. Sadece Bodrum’a gidiş bile yazacak bir sürü şey çıkartırken bu sefer bu kadar dolanmış olmama rağmen yazacak bir şeyler bulamıyorum. Evet, aslında düşününce az şey yapmadım ama sadece yaptıklarımı yazmak istemiyorum, tahminen bu hızlı yolculuk bana hiç bir şey katmadı; ya da kattı ama henüz farkında değilim. Birisiyle muhabbet edince tek anlattığım, kontrolsüz içilmiş 6-7 duble rakıdan sonra hayal meyal hatırladıklarım. Oysa ki ardından İstanbul’da 6 senedir görmediğim bir arkadaşımı gördüm, ama sanki daha dün görmüşüm gibiydi, yani anlatacak çok da şeyimiz yoktu, galiba bu internetin getirdiği birşey, oysa ki görsek de birbirimizi konuşmuyorduk internette, hani konuşacakları burada rezil etmeyelim diye ama yine de pek bişeyden konuşmadık, sanki onun da benim de hayatımda hiç bir şey değişmemiş gibiydi. Aslında bi de en son neler bildiğimizi bilmememiz işi karıştıran, sonuçta ona bişey anlatacağım zaman, hikayenin içinde geçen karakterlerle tanışıp tanışmadığını vs. hiç birşeyi hatırlamıyorum o yüzden bazen anlattığımda kafa karışıklıklarına neden oluyorum ya da anlatırken “sen ... ile tanışmış mıydın?” diye sormaktan hikaye devamlılığını yitiriyor filan... Her neyse sonuçta adam akıllı görüşemedik bile, galiba sıkıldı veya aklında bi sürü şey vardı yapacağı, ikinci gün aradı “geliyorum abi” dedi ama bunu 5 kere yaptıktan sonra bi daha aramadı... En keyifli zamanı yine Işın teyzemin yanına gidince yaşadım, muhabbet filan şeklinde, bir yandan yetiştirmesi gereken sandaletlere yardımcı olmaya çalıştım, bir yandan anlattım durdum... Ve ayrıca evi çok güzel bir yerde, deniz manzaralı, istanbul manzaralı filan ama ayrıca İstiklal’de yani şahane...

        Yazının gidişatından da anlayacağınız gibi, keyifli bir 4 gün oldu ama anlatmak için sıkıcı...

        Şimdi evimdeyim, sabahtan beri yatağımda bazen uyuyarak bazen, film izleyerek zaman geçiriyorum, özlemişim evimi yatağımı ve yorulmuşum iyi geldi. Bu arada yapacak iş de aslında az değil, neyse bugünü üşengeçlikle geçirdim artık, yarın ola hayrola

        Aslında bir an önce sanatsal faaliyetlerle uğraşmaya kaldığım yerden devam etmek istiyorum, hatta şu atölye işiyle uğraşmaya başlamalıyım şimdiden, umarım yarın kıçımı kaldırıp evden adımımı atarım, olmasa bile evdeki bütün işleri hallederim umarım...

1 yorum:

Gizli Özne

Sürekli dönüp dönüp onun yazdıklarını okuyorum. Facebook'ta onun resimlerine bakıp duruyorum, beraber yazışmalarımızı yeniden yeniden...