Perşembe, Şubat 24, 2011

Duygusal Boşluk

Farkettimki çok çabuk aşık oluyorum. Belki bunların hiç birine aşk denemez ama sürekli düşünecek birilerini bulmak ve anında takıntı haline getirmek benim için bir bağımlılık olmuş. Aslında kötü birşey, yaşadığım ilişkilerin duygusal açlığımı bastırdığımdan mı yoksa gerçekten sevdiğimden mi kaynaklandığını bilmiyorum, ne geçmiş ne de bugün buna geçerli bir cevabım yok. Hayatımda sevgili çok büyük bir yer kaplıyor, psikoloğumun söylediği puzzle'ın sadece bir parçası olgusunu içime sindiremiyorum, bütün parçaların hepsini aynı kişiye birden bağlıyorum, geriye ne arkadaş ne aile bırakıyorum ve geriye kalan zaten varolmadıklarını düşündüğüm şeyleri. Bunların haricinde tabii ki bunun iyi bir yönüde var, iki gün karın ağrılarıyla terkedilmişliğin verdiği acılara katlanırken, bir gün sadece birisiyle tanışıyorum veya zaten tanıdığım birine farklı gözle bakıyorum ve "tatam", ne sıkıntı kalıyor ne başka birşey, gün içindeki somurtularım birden sürekli gülümsemeye dönüşüyor, taa ki yeni isim ile olmayacağını düşündüğüm ana kadar.
Bir şekilde bu süreçleri çok hızlı yaşatıyorum kendime, bazen günler içinde değişiyor, bazen saatler ve çok nadir seneler sürüyor bu durum.
Aslında bir yandan bilinçaltımda o kadar farkındayım ki bu durumdan, ilişki ismi kabullenmiş zamanlarda etrafımdaki bütün dişi varlıkları sırasıyla yok ediyorum, sadece kendi zaaflarımın anlaşılmasından veya yanlış anlaşılmasından ve hatta bunların ihtimallerinden.

Gizli Özne

Sürekli dönüp dönüp onun yazdıklarını okuyorum. Facebook'ta onun resimlerine bakıp duruyorum, beraber yazışmalarımızı yeniden yeniden...