Pazartesi, Ocak 14, 2008

Özledim

        Beni tanıyanlar bilir, benden bu kelimeyi beklemezler, ama özledim gerçekten, Nehir’i özledim, evimi özledim, ayaklarımı uzatıp televizyon açıkken bilgisayar başında olmayı özledim, odamdaki eşyaların yerini değiştirmeyi özledim. Annemin yemeklerini özledim ( bu da garip geldi di mi?), Türk zeytinyağını özledim, zeytinyağlı yemekleri özledim, kebapçıları da tabi! Okulumu özledim, daha doğrusu mesleğimi, Can hocamın hikayelerini dinlemeyi özledim, ona birşeyler danışmayı, Murat hocamla dışarıda sigara içmeyi, Alex’in odasına uğrayıp laf etmeyi, şikayetlenmeyi özledim. Emre ile Kıbrıs Şehitlerinde ve çimlerde içmeyi özledim, tabii ki Melike’yi özledim, Efe ile “höhe” lemeyi, saçmalamayı özledim.
        İşte böyle! Özledim yani, benden hiç beklenmedik şekilde; ama dödüğümde bu yazıda ki gibi olacağımı da düşünüp aldanmayın, ben yine benim, Kütük! :D

Salı, Ocak 01, 2008

Sende?

        Sende yastığa kafanı koyar koymaz uyuyanlardan mısın, yoksa yatağına yatıp bütün günü ve hatta hayatında ki sorgulanabilecek herşeyi sorgulayan veya düşünenlerden misin? Eve geldiğinde yatağına mı gidersin hemen, uykun varsa fazlasıyla, yoksa gözlerinden uyku akmasına rağmen biraz oyalanarak yatağında ki düşünmece süresini mi azaltırsın? Ya peki, uyandığında kalkar mısın hemen?

        Sende “ne düşünüyorsun?” sorusunun cevabını bilmeyenlerden misin? Yoksa sadece düşünmeyenlerden? Bir sürü düşünce içinde kaybolanlardan mısın? yoksa ne düşündüğünü bilip de konuyu değiştirenlerden mi?

        Sen nasıl bir insansın? Ne yaparsın? Hobilerin nedir? Düşünmek hobilerinden biri midir?

Gizli Özne

Sürekli dönüp dönüp onun yazdıklarını okuyorum. Facebook'ta onun resimlerine bakıp duruyorum, beraber yazışmalarımızı yeniden yeniden...