Pazartesi, Nisan 17, 2006

Sana

        Bu site, bu sayfa senin için! Senin için anlatıyorum herşeyimi, bana değer verdiğin için. Bu sayfayı beni merak ettiğin, içimde ki gerçek hislerimi, yaptığım şeyleri bilmem için, nasıl bir hayata sahibim anlaman için yazıyorum. Geç de olsa beni tanıman için yazıyorum. Ve teşekkür ederim her gün en azından 3-4 kez girdiğin için, beni yanıltmadığın için. Seni gerçekten çok seviyorum, yanlış anlama artık aşk yok hayatımda, o yüzden seni bir aşkla sevmiyorum, bir arkadaş olarak, bir dost olarak seviyorum, ne kadar dostluğu beceremesemde!

        Hislerime güvenmeyi öğreniyorum yavaş yavaş, onların söylediklerini hiç dinlemek istemedim ama galiba onlar hep doğruyu söyledi, şimdi onlara senden veya başkasından daha çok inanıyorum, o yüzden artık daha fazla hayatı sormuyorum, soruşturmuyorum. Kim benden ne duymak istiyorsa o anda onu söylüyorum çünkü o söylemeden ben ne söyleyeceğini biliyorum. Ben değiştim, her ne kadar farkedilmese de!!! Artık arkadaş olmayı başarabiliyorum, ne kadar dost olamasamda... Ve yalan atmaya alıştım, hayatımın bir parçası oldu, böyle daha iyiyim, herkes gerçekleri kaldıramıyor yada gerçekler bazen gerçek gelmiyor, yalan daha gerçek gelebiliyor... En kötü değişen şey de artık sevgili olmuyor benden, aşk kavramı o kadar uzak ki benim için, oysa ki ben aşık olmayı çok severdim, aşk için yaşardım. Artık kimseyi özlemiyorum, anları, zamanları ve isimleri özlüyorum sadece...

        “Boşanmış ailelerin çocukları hep mutsuz olurlar” demiş, birisinin annesi. Galiba bu bana söylendikten sonra yavaş yavaş değişmeye başladım, çünkü anlamaya başladım ben annem babam gibi olmayacağım, oysa ki baban sana daha 11-12 yaşındayken “bütün kadınlar orospudur” demiş, nerden anlayabilirdim ki daha önceden annemle babam gibi olmayacağımı... Yıprattım, çok yıprattım, korktum, korktukça yıprattım karşımdakini, şimdiyse korkularım yok, bitmesi gereken bitiyor, yıpratmadan... Kendime artık “biterse bitsin, nasılsa bir baba değilim” diyorum... Nasılsa bir gün bana aşık olmasada, beni sevmediğini düşünsede yaşadığı hayatın değerini bilecek, bana sahip çıkacak, ona sahip çıktığım için mutlu olacak birisi olacak hayatımda, o zaman baba da olurum...

        Kafam hala karışık, hala bir garibim, hala çözemediğim şeyler var, çözmeye çalışmıyorum artık ve çalışmadığım için çözülüyor. Düğüm olmuş bir ip gibi bu, çektikçe daha çok karışır ama televizyon izlerken elinde oyuncak gibi oynarsan bir iç güdüyle çözülür.

        Acelem yok. Ölmediysem hiç bir şey için geç kalmış sayılmam, çünkü özellikle birşeyi istemiyorum ama sen bişeyleri farkettiğinde istediğin şey için çok gecikmiş olacaksın, o zaman ağlama sadece kendine “ölmediysem hiç bir şey için geç kalmış sayılmam” de. Belki hayatın anlam kazanır o zaman...

        Artık içimdeki evde hiç bir eşyam yok, sadece bir yatak, hayalimdeki gibi, (ama bu sefer sen de yoksun, böylesi daha güzelmiş) yavaş yavaş kurucam düzeni ve belki ölürken herşey yerli yerinde olacak ama ölmeden bir gün önce bile olsa bana yeter çünkü daha fazlasını istemiyorum, sadece güzel biten bir hayatım olsun istiyorum. Artık yalnız ölmekten de korkmuyorum, elbet bir gün bulurlar beni ve gömerler, sonra zaten elbet bir köpek gelip işeyecektir o toprağa...

        Eski hayallerimin insanına, kendime ve hayatımda ki tek aşkıma, hiç bir zaman var olmayana, olmayacağa...

1 yorum:

  1. "...herkes gerçekleri kaldıramıyor yada gerçekler bazen gerçek gelmiyor, yalan daha gerçek gelebiliyor... "

    "...çözmeye çalışmıyorum artık ve çalışmadığım için çözülüyor..."

    "...ölmeden bir gün önce bile olsa bana yeter çünkü daha fazlasını istemiyorum..."

    YanıtlaSil

Gizli Özne

Sürekli dönüp dönüp onun yazdıklarını okuyorum. Facebook'ta onun resimlerine bakıp duruyorum, beraber yazışmalarımızı yeniden yeniden...