Salı, Mayıs 02, 2006

Ruh, kalp, mantık

        Ruh ister, kalp ister ama ona hep mantık karşı çıkar. Mantık bende çoktur ama işe yaramaz, sadece son sözü söyler, kalbin ve ruhun yaptırımlarını rayına oturtur, anlatabilecek duruma getirir. Bazı şeyler de mantık aranmaz denir ya, benim mantığım buna karşı, aranmak istiyo ne yapsın, zaten kararları o vermiyo, bi de aranmaz sorulmazsa o zaman hiç bir işe yaramayacak, neden karşı çıkmasınki bu teze. Hem hep de başarılı olmuştur, en ossuruktan şeyi bile bir mantık çerçevesine sokabilmiştir benim mantık. İyi adamdır, hoş adamdır ama bazen çok çekilmez oluyor. O zamanlar iyi ki ruh ve kalp varsınız diyorum.

        Bugünlerde “kız arkadaş”        olgusuna çok karşı mantık; ruh ve kalp aynı şeyi söyleyemeselerde saygı duyuyorlar, ara sıra kendi aralarında hak veriyorlar mantığa ama sıkılmış durumdalar, yani bişeyler istiyorlar ama bu sefer mantık çok geçerli sebeplerle çıktı karşılarına mantık, sadece “haklısın abi” diyip buruk bir şekilde köşelerine çekiliyorlar. Gerçi son 3-4 gündür ruh ve kalp bir araya gelmiş bi işler çeviriyorlar, hatta mantık da bunun farkında ama henüz emin olamadı galiba ne işler çevrildiğinden sadece tahmin yürütüyor, sonuçta mantık bu, iyi tahminleri olabiliyo ama emin olmadan konuşmayı sevmez mantıken... Bakalım kıkırdayıp duruyorlar bana bişeyler yaptırmaya çalışıyorlar, hadi hayırlısı diyorum; mantık da aynen sadece hadi hayırlısı diyor...

        Mesela bugün, ruh ve kalp bana bişeyler yaptırdılar, mantık başka şeylerle meşguldü, sonra mutlu oldular ve bana göz kırpıp “sakın mantığa söleme, olur mu?” dediler. Ah şu kalple ruh yok mu bende, ah keratalar ah, iyi güzel zamanlar geçti şimdiye kadar ama bak işte hala aynı yerdeyim onların mantıkla anlaşamamaları yüzünden... Neyse ben memnunum hepsinden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Gizli Özne

Sürekli dönüp dönüp onun yazdıklarını okuyorum. Facebook'ta onun resimlerine bakıp duruyorum, beraber yazışmalarımızı yeniden yeniden...