Pazartesi, Mayıs 22, 2006

Huzursuzluğun peşinden

        Sanki bir huzursuzluğun peşinden gidiyormuşsun gibi, at gözlüklerini takmış onlarla mutlu olduğuna inandırmışsın kendini sanki, görmek istemiyorsun etrafındakileri, hayatı doyasıya yaşamıyorsun, rüzgarın peşinden gitmek yerine, fırtınadan önceki sessizliği sevmek cazip gelmiş sana. Ne yapmak istediğini düşünmeden bulmak, garipliğin içinde ki bir sevgi ve mutlu olmaktan çok elde etmek bir insanı. Takıntı demek yanlış olur ama doğru şeyleri istediğinden emin misin ki?

        Hayat cidden 10 dakikalık tartışmalar için kısa, ne yapmak istediğini düşünecek kadar da! Yapmak zorundasın hayata dair gereklilikleri, sıkılsan da, sevmeye başlamalısın, zorunluluk denilen şeyleri... Bazen sıkıntı olur içinde hiç bir şey yapmazsın, alışkanlık haline gelir bişey yapmamak ve alışmaktan korkarsın, senin için bişeyler yapan insana alışmaktan zamanla...

1 yorum:

  1. evet durumunu çook iyi açıklamışsın.tespitin çok doğru.sana değer verildiğinde bunu biraz da üstüne yıkılan bi sorumluluk gibi algılıyosun belki de bu yüzden alışmaktan korkuyosun.ben böle düşünüyorum yani.yanlışsa söle:))

    YanıtlaSil

Gizli Özne

Sürekli dönüp dönüp onun yazdıklarını okuyorum. Facebook'ta onun resimlerine bakıp duruyorum, beraber yazışmalarımızı yeniden yeniden...